Atalay Hukuk Bürosu

Tek taraflı meydana gelen trafik kazası sonrası, kendi kusuru ile vefat eden kişinin geride kalan yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı hususu uzun süre tartışma konusu olmuştur. Kişinin vefatı sebebiyle yakınlarının maruz kaldığı zararları hukuken “yansıma zarar” olarak nitelendiren görüşe göre, bu zararlar açısından da “kişinin kendi kusurundan faydalanamayacağı” ilkesi geçerli olacak ve taraflar tazminata hak kazanamayacaktır. Ancak yalnızca hukuken değil, mantıken de düşünüldüğünde destekten yoksun kalan yakınların zararı yansıma zarar olarak nitelendirilmemelidir. Zira meydana gelen destekten yoksun kalma zararı, ölen kişide meydana gelip de mirasçılara yahut destekten yoksun kalanlara geçen bir zarar olmayıp, bizzat destekten yoksun kalanların kişiliklerinde meydana gelen bir zarardır. Bu şekilde düşünüldüğünde vefat edenin kusurunun, destekten yoksun kalanların kişiliklerinde meydana gelen zarara etki etmemesi gerektiği izahtan varestedir.

Uygulamada yansıma zarar kavramının farklı yorumlanmasından kaynaklanan bu çelişki, 01.06.2015 tarihinde Karayolları motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda yapılan düzenleme ile netlik kazanmış, bu tarihten sonra meydana gelen kazalar açısından destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanılamayacağı hususu netleşmiştir. Bu halde 01.06.2015 tarihinden sonra meydana gelen tek taraflı trafik kazaları açısından (her ne kadar yukarıda zararın vefat edenin değil, zarar gören desteğin kişiliğinde meydana geldiği belirtilmişse de) mevzuattaki açık düzenleme gereği destekten yoksun kalanlar lehine tazminata hükmedilemeyeceği bilinmektedir. Bu husus Yargıtay içtihatlarına da yerleşmiş olup, bu hususta bir ihtilaf kalmamıştır.

Destekten yoksun kalma kavramından ise, ölen kişinin hayatta iken bulunduğu yardımından, bakım ve gözetiminden yoksun kalan, müteveffa vefat etmemiş olmasaydı işbu yoksunluğa maruz kalmayacak olan kişi anlaşılmalıdır. Bu durumda da destekten yoksun kalmak için ölen kişinin mirasçısı olma şartı bulunmamakta, arada kan bağı olmasa bile kişiden menfaat sağladığını ispat eden herhangi bir kişi de işbu tazminata hak kazanabilmektedir. Destek kavramından ise sadece maddi destek anlaşılmamalı, destek kelimesi geniş anlamda yorumlanmalıdır. Yargıtay tarafından da destek kavramı geniş yorumlanmakta, vefat edenin düzenli olmak kaydıyla gıda yargımı gibi yardımlarının, bakım ve gözetiminin de destek kavramına dahil olduğu kabul edilmektedir. Vefat edenin eşi (imam nikahlı eş ayrımı yapılmaksızın), çocukları, anne ve babasının vefat edenin desteğinden yoksun kaldığı karine teşkil ettiğinden, bu kişilerin destekten yoksun kaldığına dair ispat yükümlülüğü de bulunmamaktadır.

Basitçe izah edilmeye çalışılan konu özetlenecek olursa, tek taraflı meydana gelen trafik kazası sonrası kendi kusuru ile vefat eden bir kişinin destekten yoksun kalan yakınlarının tazminata hak kazabilmesi için, kazanın 01.06.2015 tarihinden önce meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bu durumda tazminat talep etmek için kanunen belirlenen zamanaşımı süresinin ise 15 yıl olduğu da unutulmamalıdır.